Eğitim Danışmanlığı



Eğitim Danışmanlığı

Danışmanlık

Ortaokul

İlkokulu bitirip de ortaokula adım atan öğrenci belli bir bilince varmış öğrenci demektir. İlkokulda aynı öğretmenle 4 yıl geçiren öğrenciyle öğretmeni arasında çok sıcak ve samimi bir ilişki olur. Ortaokula geçen öğrenci her dersi farklı bir öğretmenden alır. Sıcak ve samimi ortam bir anda resmi ve ciddi bir atmosfere dönüşür.

Bize küçük gibi gelen bu değişim öğrencinin dünyasında bazen bocalamalara sebep olacak kadar büyük bir soruna dönüşebilir. Bu noktada iyi bir koçlukla öğrencinin ortaokula oryantasyonu sağlanmalı ve sorunlar zamanında tespit edilerek çözüme kavuşturulmalıdır.

Öğrencinin bilimsel ve psikolojik gelişiminde ortaokulu iki döneme ayırıp her döneminde farklı bir yaklaşım sergilemek zorundayız. Ortaokulun ilk dönemi 5 ve 6. Sınıflar, ikinci dönemi ise 7 ve 8. Sınıflardır. Öğrencinin akademik, psikolojik ve sosyal gelişiminde bu iki dönemin ayrı ayrı önemi vardır.

İlk dönemde öğrencinin kapasitesi dikkate alınarak etkinlikler takip edilmeli ve öğrencinin bu yarışmalara ve etkinliklere katılımı sağlanmalıdır. Mesela Kanguru Matematik çalışmaları, kodlamaya giriş, çeşitli dil sınavları ve yarışmaları ve anı, masal veya hikâye yarışmalarına girmesi teşvik edilmelidir.

İkinci dönem olarak adlandırdığımız 7 ve 8. Sınıflarda ise yavaş yavaş LGS merkezli eğitime geçilmelidir. Bu dönemde ilk dönemin okur-yazarlıkları unutturulmadan ve daha az zaman ayrılarak devam ettirilirken asıl zaman ve ağırlık LGS konularına verilmelidir. Çünkü iyi bir üniversitenin anahtarı iyi bir liseyi kazanmaktan geçer. 7 ve 8. Sınıflarda ana konumuz Türkiye’nin en iyi liselerinden birini kazanmaktır.

Euro Academy Danışmanlıkla büyük başarılara imza atmak isteyen öğrenciler yukarıda saydığımız prensipler çerçevesinde takip edilir ve öğrencinin başarı düzeyi çıkabilecek en üst düzeye çıkarılmaya çalışılır.

Lise

Ortaokulu bitirip de liseye geçen öğrenci çok daha yoğun bir atmosferle karşılaşır. Öğrenci iyi bir liseyi kazanmış olsa da iyi bir eğitim koçu tarafından çok sıkı takip edilmeye devam edilmelidir. Yüksek başarıları elde etmek için hedef, dünyanın en iyi üniversitelerinden birinde okumaktır. Bunun yolu da 4 yıllık lise eğitimini doğru tanzim ederek zamanında gereken eğitimi almaktan geçer. Lise eğitimini iki bölüme ayırmak gerekir. 9 ve 10.sınıflar birinci dönem, 11 ve 12. Sınıflar da ikinci dönemdir.

Öğrencinin yetenek ve becerileryle ilgili yerel, ulusal ve uluslararası etkinlik ve yarışmalara katılması temin edilmelidir. Mesela TÜBİTAK, Olimpiyat, IELTS, TOEFL, MUN, Londra Müzik Akademisi, spor müsabakaları, hikâye, masal ve diğer türlerdeki yarışmalara girmesi teşvik edilmelidir.

Eğer aile ve öğrenci bu süreçleri Euro Academy Danışmanlık kontrolünde devam ettirirse 10. Sınıfın sonunda öğrencimiz;

1.      IELTS’den en az 6.5 almış,

2.      Bilgi teknolojilerinde en az bir yazım dilini (mesela phyton) bitirmiş,

3.      Matematikte temel konuları halletmiş,

4.      Yaratıcı Yazarlıkta en az bir ulusal yarışmaya katılmış,

5.      Sanatın bir alanında çıraklık dönemini bitirmiş ve

6.      Sporda yerel müsabakalardan birinde derece almış olur.

İkinci dönem olarak adlandırdığımız 11 ve 12. Sınıflarda ise duruma göre karşımıza iki farklı yol çıkar. Eğer öğrenci Yurtiçinde okuyacaksa TYT ve AYT merkezli eğitime alınır. 11. Sınıfın sonunda TYT ve 12. Sınıfın sonunda da AYT konuları bitirilir.

Eğer öğrenci Yurtdışında okuyacaksa ülkesine ve üniversitesine göre oluşturulacak özel bir programla eksikler tamamlanır. Ayrıca bu dönemde ilk dönemin okur-yazarlıkları unutturulmadan ve ancak daha az zaman ayrılarak devam ettirilmelidir.

Euro Academy Danışmanlıkla büyük başarılara imza atmak isteyen öğrenciler yukarıda saydığımız prensipler çerçevesinde takip edilir ve öğrencinin başarı düzeyi çıkabilecek en üst düzeye çıkarılmaya çalışılır.

Lisans

Euro Academy Danışmanlık üniversite eğitimi esnasında da öğrencilerimizi yalnız bırakmamakta ve hem ders hem de ödev hem proje hem staj hem tez aşamasında öğrencilerimizin yanında olmaktadır. Lise eğitiminden üniversite eğitimine geçen birçok öğrenci ilk aşamada oryantasyon sorunları yaşayabilir. Biz oryantasyon sürecinde öğrencimizi kesinlikle yalnız bırakmıyoruz ve gerek ders takviyesi gerekse ortama alışma sürecinde ona yardımcı oluyoruz.

Öğrencilerin en büyük fobilerinden birisi ödev, proje veya tez hazırlamaktır. Ödev ve proje süreci sancılı ve emek isteyen bir süreçtir. Birçok öğrenci ödev ve projeyi hafife alıp çeşitli kaynaklardaki bilgileri olduğu gibi alıp çalışmasına aktarabilmektedir. Ortaöğretim sürecinde böyle şeyler göze batmayabilir, ancak üniversite eğitimi esnasında yapılan bu tür hatalar öğrencinin dersten kalmasına hatta ceza almasına bile sebep olabilir. Çünkü işin içine intihal (bilgi hırsızlığı) girmektedir. Ayrıca hazırlanan metinler imla ve noktalama kurallarına göre hazırlanmalı ve ilgili üniversitenin metin hazırlama kılavuzu esas alınarak dipnot ve kaynakçalar usulüne uygun olmalıdır. Bütün teknik kurallardan sonraki asıl ve en büyük sorun ise özgün olabilmek ve yeni bir şeyler söyleyebilmektir. Aksi takdirde herhangi bir şey söylemeye gerek yoktur. Bir başkasının söylediği veya bulduğu şeyi söylemek için metin oluşturulmaz. İşte Euro Academy Danışmanlık bu süreçleri uzman öğretim elemanları ile takip etmekte ve öğrenciye kılavuzluk yapmaktadır. Ancak kesinlikle öğrencinin yerine ne ödev veya proje ne de tez yazmak gibi bir vebalin altına girmemektedir.

Diğer taraftan üniversite öğrencilerinin ilk yıldan itibaren eğitim hayatları planlanmakta ve hangi yıl hangi donanım veya gereksinimleri tamamlaması gerektiği hatırlatılmaktadır. Halledilmemişse öncelik öğrencinin yabancı diline verilmektedir.

Ardından her bir öğrenciye özel tüm eğitim-öğretim sürecini kapsayacak şekilde yurtiçi-yurtdışı yaz okulları, stajları, Work&travel ve Erasmus gibi değişim programları, ulusal ve uluslararası burslar, sertifika program ve seminerleri, kurslar, sosyal medya takip ve üyelikleri, açacağı blogu, okuyacağı kitapları ve abone olacağı kütüphane ve dergiler belirlenmeli ve yavaş yavaş öğrencinin bilim ve akademi dünyasına adım atması sağlanmalıdır.

Master

Master veya Yüksek Lisans, lisans bölümünü başarıyla tamamlayan bir öğrencinin kariyerini ve kendisini bir üst seviyeye taşımak ve bir alanda uzmanlaşmak için eğitimini devam ettirmesi anlamına gelir.

Bölümüne ve alanına göre değişse de master, kimi ülke ve üniversitelerde 1 yıl kimilerinde ise 2 yıl kadardır.

Lisansını tamamlayan bir öğrenci öncelikle kariyerine sahada mı yoksa akademide mi devam etmek istediğine karar vermelidir. Yani bu öğrencinin önünde iki seçenek vardır:

1.Piyasada Deneyim Kazanmak,

2.Doğrudan Akademik Dünyayı Tercih Etmek.

1.Piyasada Deneyim Kazanmak

Sahada ve iş piyasasında devam etmek isteyen bir öğrenci birkaç yıllık saha deneyiminden sonra kendisini geliştirmeye devam etmek isterse önüne birkaç seçenek çıkar.

Bunlardan ilki bir süreliğine piyasada çalışan ve mesleğinin uygulama alanlarıyla ilgili deneyim kazanan öğrenci çeşitli sertifika veya uygulamalı master programlarından birine başvuru yapabilir. Böylece piyasada elde edilen pratikler bilimsel gelişmelerle harmanlanır. Öğrenci böyle bir sertifika veya uygulamalı master programından sonra ister alanının uygulamasını devam ettirmek için sahaya döner isterse masterdan sonra doktorasını tamamlayarak akademik dünyaya adım atmış olur. Akademik dünyada devam eden öğrenci sahadaki tecrübesini akademik dünyaya aktarır ve daha gerçekçi proje ve tezler gerçekleştirme olanağını elde etmiş olur.

2.Doğrudan Akademik Dünyayı Tercih Etmek

Lisansını tamamlayan bir öğrenci sahada veya iş dünyasında çalışmak yerine yüksek lisans ve doktoraya devam etmek isterse öncelikle uygulamalı mı yoksa teorik mi devam etmek istediğine karar vermelidir. Dünyada özellikle de batıda birçok üniversite uygulamalı veya teoriktir ve tercih eden öğrenci buna bakarak karar verir.

Hem lisans hem de yüksek lisans ve doktora tercihlerinde kişiye özel veya üniversite ve ülkeye göre kriterler ve değişkenler söz konusudur.

Bu değişkenlere ve kriterlere rağmen bazı temel ve dikkat edilmesi gereken faktörlerin olduğu da göz ardı edilmemelidir.

Öncelikle bir insan öncelikle kendi kendisini iyi tanımalı ve hangi alanda başarılı olacaksa onu tercih etmelidir.

Sahayı mı yoksa akademiyi tercih edeceğimiz temel tercih sebepleri arasında olsa gerekir. Sahada mutlu olan bir öğrenciye zorla ve ikna ile akademiyi tercih ettirmek onun hayatını mahvetmek anlamına gelebilir. Veya tam tersine akademide mutlu olan bir öğrenciyi ısrarla sahaya sürmek hiç doğru değildir.

Bunların yanında başvuru anına kadar elde ettiğimiz kazanımlarımız, lisans derecemiz, sertifika ve deneyimlerimiz, yabancı dil seviyemiz, maddi durumumuz, gitmek istediğimiz ülke, üniversite ve bölüm tercihlerimizi yakından ilgilendiren bileşenlerdir.

MBA (Master Business Administration)

İşletme Master’i olarak kabul edilen MBA programlarına katılan öğrenciler; pazarlama, ekonomi ve finans, girişimcilik, iletişim, insan kaynakları, yönetim ve liderlik becerileri ve operasyon yönetimi gibi alanlarda bilimsel ve akademik eğitimler alırlar. Ortalama 1 yıl süren ve tezsiz yüksek lisans şeklinde gerçekleşen bu eğitimlerden sonra adaylar sahadaki deneyimleriyle akademik bilgileri harmanlayarak ileri düzeyde eğitim ve yönetim becerileri kazanırlar.

MBA programları yer, zaman ve içeriğine göre

1.      Tam zamanlı ve yurtdışında MBA, 

2.      Yarı-zamanlı iş ile birlikte ilerleyen MBA

3.      Yöneticiler için ileri düzey MBA ve

4.      Uzaktan MBA (e-MBA)

Doktora

Akademik hayatın en önemli aşaması hiç şüphesiz doktoradır. Bir danışanın doktora aşamasına gelmesi, lisans ile yüksek lisansı başarıyla tamamlaması anlamına gelir. Lisansta genel bir eğitim gören, yüksek lisansta uzmanlığa ilk adımlarını atarak akademik dünyayı deneyimleyen danışan doktorayla asıl ve en önemli başarıya imza atacak demektir. Çünkü akademik hayata adım atan her aday ömrü boyunca ilk ve en önemli emek ve başarıyı doktorada gerçekleştirir. Bir doktora öğrencisi için doktora eğitimi süreci hayatının, zihninin, becerilerinin ve heyecanının en verimli olduğu dönemdir. Bu dönemi en verimli şekilde geçiren doktora öğrencisi bundan sonraki akademik hayatında her fırsatta doktorada ortaya koyduğu eseriyle anılır. Onu geleceğe taşıyacak asıl eseri doktora tezidir. Zaten hayatının geri kalanında doktora sürecinde elde ettiği deneyim ve kazanımları bir daha elde edemeyecektir. Her doktora adayının bu bilinç ve motivasyonla hareket etmesi ve kendisini bütün benliğiyle tezine vermesi gerekir. Hakkını veremediği bir doktora tezi bir taraftan adayın başarısızlığı ve yetersizliği olarak algılanırken diğer taraftan adayın akademik hayatının başlamadan bitmesi olarak da yorumlanabilir.

Lisans bölümü seçilirken ülke ve özellikle de üniversite seçimi iyi yapılmalı ve bölüm ve hocadan ziyade üniversite seçimine odaklanılmalıdır. Ancak yüksek lisans ve doktorada üniversiteden çok doktora tezini birlikte hazırlayacağınız doktora tez hocasına odaklanılmalı ve tez hocası seçilmelidir.

Yaz Okulu

Yaz okulu seçimi üniversite seçimi kadar önem verilmesi gereken bir konudur. Danışanın dil becerisi, akademik başarısı ve kariyer planlaması dikkate alarak en doğru yaz okulu seçenekleri tespit edilmeli ve ona yönlendirme yapılmalıdır. Öncelikle danışanın yabancı dil seviyesi dikkate alınmalı ve bu konudaki eksikleri tamamlanmalıdır. Yabancı dil sorunları çözülen danışanın akademik ve sosyal becerilerinin gelişimine geçilmeli ve yaz okulu bu iki beceriye yönelik seçilmelidir.

Staj

İster yurt dışı isterse yurt içi eğitimi olsun her danışanın staj programı üzerinde durulmalı ve her fırsatta staj yapması sağlanmalıdır. Danışanın gelecek planlamaları doğrultusunda alanına uygun stajlar araştırılmalı ve CV’sinde en 3 staj olmalıdır.

Amerika&İngiltere&Almanya&Kanada&İtalya&Polonya… Ülkeye, Üniversiteye veya Bölüme Özel Hazırlık Hedefe Yönelik Dil Becerileri Hedefe Yönelik Akademik Donanım Hedefe Yönelik Sosyal Beceri Kazanımları Kabul ve Burs Şartlarına Göre Program Haftada 1 Saatlik Yurt Dışı Koçluğu Meslek ve Kişilik Analizleri

""

Eğitim Danışmanlığı Kategorileri

Bunlar İlginizi Çekebilir